My Way
Bazen hayatta olduğunuz nokta,
değişimi zorunlu kılar… Bu durum koşulacak hedef kalmaması başta olmak üzere gelecek
kaygılarından kaynaklanan sürecin olmazsa olmazıdır.
Bu aşamada bağlayıcı sebepler,
iyisi ve kötüsüyle mevcut alışkanlıklar ve yetersiz bile gelse sıfırın üzerinde
olan garantilerdir; günü kurtarma kaygısı ile mevcut düzene eyvallah diyerek kaçınılmazı
ertelemek adına cepte duran, ama zamanını tüketen…
Siyahla beyaz gibi birbirine zıt
bir his; öngörüyü engelleyen yoğun, gri bir sis tabakası gibi iner üzerine
insanın…
Oysa tek gereken aynaya
gözlerinin içine bakarak inanç ve özgüven eşliğinde gözündeki kıvılcımı
aramaktır geleceği aydınlatmaya yarayacak olan; zor olan da o kıvılcımı görmeye
çalışmak ve istemekten ibaret aslında; zira yeterince isteyip çaba gösterirsen
olmaz için bile bir olur yol elbet vardır.
Motive olmak için önerim mümkünse
“ilk yüzleşme deneyimi öncesinde” My Way dinlemektir; pek çok farklı
yorumu olsa da sözleri hissettiğin an aradığın kıvılcımı görmek kolaylaşacaktır;
zira kabul etsen de etmesen de dünya senin etrafında dönmektedir; ne azı ne
fazlası ile. Eğer göremiyorsan kıvılcımı ya yeterince inanmıyorsun ya da yanlış
açıdan bakıyorsundur geleceğe; ki bu durumda bakış açının değişmesi gördüğünün
de değişmesine yol açacaktır kuşkusuz; eğer yine olmuyorsa halen bir seçeneğin
daha var yaşamak adına; razı olacaksın mevcutlara ve şikayet etmeden kendini
geliştirip kadere katlanacaksın…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder